SIĞACIK VE SEFERİHİSAR

Biraz ‘yavaş’ lamayı sevenler, Türkiye’nin ilk Citta Slow (Sakin Belde) ünvanına layık görülen, örnek bir belediyecilik ve yerleşim kültürü sergileyen Seferihisar’ı mutlaka radara almalı.
Özellikle de Seferihisar’ın zamanda asılı kalmış Cenevizliler’den kalma tarihi limanı ve kaleiçi kasabası olan Sığacık görülmeye değer. 
Ufacık bir yerleşim olan Sığacık’ta tarihi kalenin içinde yer alan daracık arnavut kaldırımlı labirent gibi sokaklarda, beyaza boyalı küçük iki katlı taş evler arasında dolaşırken, adeta bir renk ve koku cümbüşü yaşıyorsunuz.
Sokaklar, kapı önleri, pencereler, balkonlar, duvarlar, kırmızı, pembe, turuncu, mor, beyaz, mavi sardunyalar, güller, begonviller, petunyalar, yaseminler ile bezenmiş. Aralarda mandalina bahçelerinde mis kokular yükseliyor. Adımınızı attığınız her köşe adeta bir kartpostal güzelliğinde. Kapılar ve duvarlarda sadece el işi yazılar ve motifler ile süslenmiş seramik ve ahşap tabelalar var. Binaların duvarları renkli çiçek, ağaç, kedi, kelebek, kuş motifleri ile boyanmış.  Avlulu, cumbalı, tahta panjurlu iki katlı ev ve konakların mimarisi restorasyonlar ile mükemmel korunmuş. Otellerin yan duvarlarına asılmış bisikletler çevreyi keşfetmeniz için pedal çevirmenizi bekliyor. Aydın ve açık görüşlü mahalleli kapısının önüne koyduğu sandalyede oturup hem birbirini hem de misafirini selamlıyor. Gözünüzü ve ruhunuzu yoran hiçbir yapılaşmaya veya gürültü kirliliğine rastlamıyorsunuz.
Sığacık ve Seferihisar keşif ve önerileri için: http://www.yolculukterapisi.com/sigacik/